Ben de her çocuk gibi resim yapmaya bayılırdım. Tabi bu tutkum ailemin dikkatini çekmiş. Benim de çok istememle 6 yaşımda resim kursuna başladım. Tabi sonu hüsranla biten bu kurs maceram. Kurstaki en küçük çocuk olarak güzel resim yapamadığımı fark ettim ve kursu devam ettirmek istememiştim. Sonra zamanla dersler, sınavlar ve dershaneler derken resim çizmekten vazgeçtim.
Yıllar geçti ve artık resim yapmaya tekrar başlamam gerektiğini düşündüm. 2019'da cesaret edip resim kursuna kayıt oldum. Haftada bir gündü ve üç saat sürüyordu. Ben resim yaparken o kadar mutlu oluyordum ki o üç saatin nasıl geçtiğini anlatamam. Normalde telefonuma bakmadan bir saat geçiremezken resim kursundayken telefonun varlığını bile unutuyordum.
Kursa ilk kara kalemle başladık daha sonra yağlı boya olarak devam ettim. Yaptığım ilk resmim defterinin her köşesine çiçek çizen biri olarak Mahmut Cuda’nın Kaktüs tablosunu yapmaya çalıştım. Tam üç ayımı aldı yapmak. Çok emek harcadım. Belki harika bir eser çıkartamadım ama resim yaparken kendimi çok iyi hissediyordum ve bu bana yeterdi. Ayrıca ortaya somut bir şeylerin çıkması çok güzel.
Çizdiğim resmin son halini aşağıya iliştiriyorum. Pandemiden dolayı resmimi almaya gidemedim o yüzden kursta kaldı. Elimdeki tek fotoğrafı da aşağıdaki.

Resim yaparken fark ettiğim bir şey var. En basitinden hobimizi yaparken bile onun mükemmel olmasını istiyoruz olmayınca da yeteneğimiz yok deyip vazgeçiyoruz. Ama önemli olan mükemmel olması değil süreçte ne kadar mutlu olduğumuz. Hobilerimiz bizi mutlu etmeli zamanın nasıl geçtiğini unutturmalı. Bizi strese sokmamalı kendimizi yetersiz hissettirmemeli.
Hobi edinmenin en güzel yanı bir kaçışınız olması. Çok bunalırsınız hiçbir şey yapmak istemezsiniz işte o zaman hobiniz devreye giriyor.
Ben artık resim yapmakla barıştım. Koronadan dolayı kursa gidemiyorum ama evde çok bunaldığımda yağlı boya yapıyorum. Arada sulu boya da yapıyorum. Ama ne yaparsam yapayım gerçekten iyi hissetmek için yapıyorum.
Peki siz kendinizi iyi hissetmek için neler yapıyorsunuz?